Etiketler

19 Ekim 2016 Çarşamba

Bursa ve Cumalıkızık

Ekim geldi de geçiyor bile, daha geçen gün 'hello sepmtember' temalı bir sürü paylaşımda bulunmamışmıydık?

Hasat zamanı, sarı turuncu yapraklar, balkabakları derken ekim bile geldi gidiyor..
Bursa'da hava sabahları mont+atkı, öğlenleri bluz, akşamları ceket havası.
Aslında bugünün yazısına konu olan gezimiz 1Ekim'de gerçekleşti. Ama bir gezi yazısı da fotoğrafsız olmuyor ki, fotoğraf yüklemek de ayrı dert benim için..Yüklenmesini bekleyecek kadar sabırlı olamıyorum.

30 eylül akşamı iş arkadaşımın kınası vardı, kardeşim de İstanbul'dan o akşam gelmişti. Hazırlanıp göçmen kınasına gittik, eleno mome, payduşka halayları çektik, kominitepadat oynadık. Biz en güzel göçmen kınalarında eğleniriz.Yenibağlar kapı önü kınaları ayrı güzel olur.

O akşam aç karnımızı doyurmak için kıymalı pide yaptım yedik, gece 1 buçuk gibi uyumak için yatak odasına girmeye çalışırken acı gerçekle karşılaştık! Hazırlanırken kapının içeriden kilidine basmışım, çıkarken de kapıyı kapatınca kapı içeriden kilitlenmiş. O kadar uyku gözlerimizden aktı gitti, ayıldık, kapıyı zorlamaya, bıçakla tokmağını çıkarmaya çalıştık. Anahtarı yoktu, kilidinde zaten bir anahtar kırılmış ve içerde kalmış, onu çıkardık, tel tokayla kurcaladık, kilidine kart soktuk.. Olmo olmoo..
Bütün kıyafetlerimiz o odada olmasa dert değil.Gittim bulaşıkları yıkadım, döndüm kartla bir daha zorladım derken kapı pat diye açıldı! Hiç bişey olmamış gibi, kapı önünde bekleyişimiz hemen unutuldu ve uykuya dalındı.

Tabi planladığım gibi ertesi gün erken kalkamadık, kahvaltıyı Cumalıkızık'ta yapıcaz diye kahvaltı da yapmadık.Ama yanımda domates,salata vs.yolluk vardı.Hazırlanıp çıkana kadar 12 oldu. Bir bayanın hazırlanması ile iki süslü bayanın hazırlanması arasında dağlar kadar fark vardır.Güzel dışarı kıyafetlerimi yine ayırmalıyım,çok düşünüyorum sonra ne giyicem diye :/
Güzelyalı'dan otobüsle Emek tranvaya,oradan Osmangazi istasyonuna,oradan da yürüyerek Osmangazi Tıp Hastanesinin az ilerisinden Cumalıkızık minibüslerine biniyoruz. Minibüs köy içlerinde çok dolaşıyor. Minibüs içinde iki kızız.Köy içinde başörtüsünü hırçın esintiye salıvermiş,gözleri sürmeli,ellerinde cıgara ile hanımağası genç kızlar yürüyor fırtına gibi. Bizi yolarlar orda. Korkuyoruz ve şaşırıyoruz nasıl biyer olduğuyla ilgili gözlerimizle yorumlaşıyoruz kardeşimle.
Cumalıkızığa varıyoruz böylece. Hemen kahvaltı yapabileceğimiz bir yer bulup, gözlemeyi tanesi 5 tl'den, bir demlik çayı da 10tl'ye alarak keyfimize başlıyoruz. O demlikten rahat 10 bardak çay çıkıyor. Ayreten almak isteseniz ise bir bardak çay 2 tl. Biz zorla demliği bitiriyoruz. Yanımızdaki domatesleri de tuzluyoruz. Çaya da doyduktan sonra artık kalkıyoruz.


Cumalıkızık ve Bursa, Dünya Mirası Listesine 2014 senesinde alınmış. Cumalıkızık'taki eski köy evleri süslü, her evin önünde köylülerin yapıp sattığı şeylerle birlikte daha da güzelleşiyor. Her çeşit reçelden, tarhanaya,erişteye, bayırlardan toplanıp kurutulmuş çeşitli otlara kadar.Bol bol kendimizi fotoğraflıyoruz, köy sesini, doğa sesini,yeşilliği ve sakinliği iliklerimize kadar çekiyoruz.





Bu kaşıklar acaba şimşirmiydi, öylediyse çok ucuzmuş :)






Anneme ve kendime dua yazılı evli olan magnetlerden birer tane alıyorum. Her yerde 5tl, biz bulduk 3 tl'ye.






Günün sonrasında Tophane'ye çıkıyoruz. Tophane'de Osmanlı devletinin kurucusu Osmangazi'nin türbesi de yer alıyor. Oradan Bursa manzarası harika. Sanayiden TOKİ evlerine,üstüste görünen minicik evlerden TOKİ evlerine bak bak dur. Yanında da dağ manzarası var tabii. Bir şehre gidildiğinde mutlaka oranın en yüksek yerine çıkılıp manzara bakmalı. İstanbulda çok fazla tepe  var, ama en çok sevdiğim tepe Süleymaniye Caminin avlusundan görünen manzara. Bursa'da bu Tophane'den görülen manzara oluyor, bir de Uludağ'da Bakacak tepesi var. Kına gecemizden sonraki gün gitmiştik ilk defa.
Ulucami'ye girdiğimizde ise, o motifler, o tablolar, Vav harfleri tablosu özellikle, herkesin mutlaka görmesi gereken bir mekan.Vav harflerinin da bir anlamı var, rivayete göre Cami yapılırken Hızır A.S. her sabah o köşede namazını kılmış. Vav harfleri hem namazda secde halini, anna karnında cenin duruşunu ifade eder. Vav insanın nasıl geldiğini gösterir,

Kulluğun manası vavdadır, elif uluhiyetin ve ehadiyetin simgesidir.

Cami içinde su havuzu da var,Kabe örtüsünün bir parçası da sergileniyor.
Kozahan , Irgandı köprüsü, sonrasında oralarda Tatlımar arayarak meşhur trileçesinden alıyor ve evimize dönerek günü sonlandırıyoruz.


Niyetimiz Yeşil Cami'ye de gitmekti. Ama o gün yaşlaşık 6 km yürüdüğümüzden ve çok acıktğımızdan ! orayı başka zamana bıraktık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder